“Kapı” Deyip Geçemeyince…

Evet… Kapı dedik ve geçemedik… Aslında konumuz ‘kapı süsleri’, ama oraya nereden geldik derseniz işte buradan…

Mekanların kıymeti içinde bulunan insanlardan gelir. Bizler için en kıymetli mekan ise evlerimiz, yuva adını verdiğimiz yerdir. En rahat olduğumuz, kendimizi iyi hissttiğimiz yerdir yuvamız…. Sıcaktır, samimidir, dayanışma yeridir. Çoğu zaman güzelliklerin paylaşıldığı yerdir burası ve o yuvaya tabi ki kapılardan girilir… Her şeyin nasıl başlangıcı varsa evimizin, yuvamızın başlangıç yeri de kapılardır…

Belki de o yüzden kapılar her dönemde önemsenmiştir… Oymalı kapılar , ahşap kapılar , çeşit çeşit motiflerle bezenmiş, bazen rengarenk olmuş , devasal, heybetli kapılar… Bakmayın şimdi modern mimariyle beraber, çoğu sıradan-düz, çelik, çok kilitli, birbirine benzer aynı kapıların yapıldığına… Her şey gibi kapılarımızı da sıradanlaştırdık, o tatlı , bize has özelliklerini çok arka planlara ittik. Yoğun hayat temposunda farkına bile varmadık. Hırsıza karşı koruyalım derken yuvamızı , kendi gönül kapılarımızı da herkese biraz mesafeli kıldık… kapılarla birlike gönüllerimize de kilitler vurduk…

İşte tam da bu noktada, bir araya gelelim, o tek düze kapılara biraz ruh katalım, hanemize, yuvamıza, bize dair güzelliklerle donatalım istedik. Üç-beş arkadaş , konu- komşu, kardeş bir araya gelelim… Hem kapılarımızı birbirimize açıp muhabbetle gönül paslarımızı silelim, hem de çeşit çeşit örnekleri bulunan fotoğraftaki kapı süslerinden beraberce yapalım istedik.

İstedik ki bu yazıyı okuyan, bu fotoğrafları gören sizlere de azıcık ilham olalım…

O zaman işte malzemeler;

✨Yürüyüş yaparken çam ağaçlarının diplerine biriken kozalaklar,

✨Birkaç ağaç dalı,

✨Kozalakları üzerine yapıştırmak için çember şeklinde bir tel yada benzeri bir malzeme

✨Silikon tabancası ve biraz hayal gücü?